Details

Hemen anlatayım üşenmeyip girip hemen çıkan sayacımız var.
İnanlarımız inanmayanlarımız var.
Tepkileriniz var;
Uydurmasyon : Yok artık daha neler.
Sallamasyon : Sıkılamışsın kızım sen bunu.
Sansasyon : Gerçek olsaydı olay olurdu.
Kimyon : Baharat tadında.
Tepki göstermeyi unutmayın!
Sorularınız varsa da buradan alabilirim ----> http://www.formspring.me/dogalsecilim


18 Şubat 2012 Cumartesi

Erken kalkan erken yol alır.

     Her şey doğumla başlar dedim ve doğum hikayemde olanları hayatıma dağılmış bir halde yaşadım. Hazır erken başlamışken hayata erken devam ettim.
     4 yaşındayım lojmanlarda kalıyoruz kıpır kıpırım evde durdurulamıyorum tabi ki. Tenefüslerde çocuklarla oynuyorum ama yeter mi 10 dakika, 40 dakika ne yapacağım yalnız başıma ve babamın derslerine girmeye başlıyorum. Babamda kaşları çatık, iri cüsseli, ürkütücü o öğretmenlerden konuşma ve dikkat çekme ihtimalim yok mecburen dinlemişim dersleri ve öğrenivermişim okumayı yazmayı. Ama kim 4 yaşında bir çocuğu okula göndermek ister ki ? Hayır canım bu yazıda benim yanımda olacaksın çünkü sırf ben okula gidip yeni şeyler öğrenemeyeceğim diye 1 ay hasta sökel yataklarda yatarken annem ve babam göbek atıyorlarmış. Ve o babamın bana çektirdikleri...
     Derste herhangi biri konuşur Seçil tek ayak üzerinde bekler. Öğretmenimken ki hali neyse de sonrasında da okulda "Baba" dediğimde suratıma bakmadı.
     Günlerden bugün sen not defterini kaybet, ödevi yapmasa derse gitmesinin anlamı yok bu kızın neden geldi gelme boşuna diyecek öğretmeni, derse direk gitmese dün gelmedin bugün hiç kendini yorma diyecek. En mantıklı çözümün babasına sorması olduğunu düşünür. Babası doğal olarak "Ben nereden bileyim kızım ben senin öğretmenin miyim?" der ve küçük kızın neden şok olduğu hala anlaşılamamıştır. "E peki sende arkadaşlarımın numarası vardır bari telefonla arayayım"ın cevabı da hiç gecikmez "Ben senin arkadaşlarını nereden tanıyayım kızım onlar senin arkadaşların." İnadı inat bir karakter seçmiştir şu an yazar bize ve bu yüzden bu karakter karanlığa ve arkasından gelen köpek ulumasına aldırmadan koşarak/korkarak arkadaşına gidip dönecektir ve hayatı boyunca bir daha not defteri kullanmayacaktır. (beklentilerinizin kaybetmeyeceği yönünde olduğunun farkındayım ama kendini dahi kaybeder o.) O kadar iyi kalplisiniz ki içinizden annemin veya babamın arkamdan geldiğini falan düşünüyorsunuz yok öyle bir dünya bu yazıda benim tarafım tutulmalı. Hayır babam bana 4 sene 1. sınıfı okutmayı düşünmüşken hala onları nasıl haklı bulabiliyorsunuz anlamış değilim. Ama haklısınız sanırım çünkü karakterimizde az değil okuldan eve gelince anne babasına öğretmeninin yaptığı haksızlıkları falan anlatıyor çatır çatır.
    5 yaşındayım ve yine 1. sınıfa gidiyorum müfettiş geliyor öğretmen sınıftan gittiğinde soruyor "Öğretmeni hakkında bir şikayeti olan var mı?" hikayenin baş karakteri elini kaldıracak tabi beklediğiniz gibi ve "Ben de herkes gibi okula geliyorum, ben de herkes gibi ödevimi yapıyorum ama öğretmenimiz bana karne vermiyor." diyecek. (Evet Devlet Bahçeli'nin sözünü ettiği çocuklardan seçildi bu karakter.)
  Müfettiş: Hocam hakkınızda şikayet var.
  Öğretmen: Şu küçük sarı kız değil mi ?
  Müfettiş: Evet hocam derslere gelmesine rağmen karne
  vermiyormuşsunuz.
  Öğretmen: Kayıtlı değil hocam.
  Müfettiş: Neden derslere geliyor o zaman ?
  Babam: Benim kızım çünkü hocam ve 5 yaşında.
  Müfettiş: Ne yapmayı planlıyorsunuz ?
  Babam: 7 yaşına kadar beklemeyi.
  Müfettiş: İyi de hocam ya sıkılır bir daha okula gelmezse ?
  ......
  Babam: O zaman ikinci sınıfı da üçüncü sınıfı da iki kere okusun.
  Müfettiş: Ya çift dikiş gitmeye alışırsa ?
  .....
     Karakter istediği karneyi almıştır içinde 2 ve 3 harici not olmasa da hayatı boyunca en çok sevineceği karnedir kendisi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder