Details

Hemen anlatayım üşenmeyip girip hemen çıkan sayacımız var.
İnanlarımız inanmayanlarımız var.
Tepkileriniz var;
Uydurmasyon : Yok artık daha neler.
Sallamasyon : Sıkılamışsın kızım sen bunu.
Sansasyon : Gerçek olsaydı olay olurdu.
Kimyon : Baharat tadında.
Tepki göstermeyi unutmayın!
Sorularınız varsa da buradan alabilirim ----> http://www.formspring.me/dogalsecilim


27 Şubat 2012 Pazartesi

Evet kardeşimi ben istemişim şimdi de sadece kavga istiyorum

     5 yaşındayım bir hikayede kız kardeşi ile çok iyi anlaşan çok güzel oyunlar oynayan karakterle karşılaşıyorum ve anneme gidip bende kız kardeş istiyorum diyorum. (evet seçilcim pizza ya bu telefonla sipariş etseydin bari.) Bilmem kaç ay sonra erkek olacağını öğrenerek ilk hayal kırıklığımı yaşıyorum kardeşime karşı daha doğmadan ön yargıya kapılmıyorum çünkü annemin karnını tekmeleyerek kitap düşürüyor eğlenceli biri olacağa benziyor. Ben çocukken yaramazları eğlenceli buluyormuşum meğer.
     Annem doktora gidiyor ve doktor son kontrolü yaparken "Hülya hanım doğumdan bir hafta önce gelirsiniz, yatarsınız." demiş. Annem, sütten ağzı yanmış yoğurdu üfleyerek yer misali, "Yok ben tam zamanında geleceğim." demiş. Doktor "Hep öyle derler." demiş annem ısrar edince iddiaya girmişler. Gece 12, annem salonda volta atıyor tabi ki sıkıntıdan değil sancılardan. Babamı uyandırmaya gider 3-4 civarı babamın klasik "5 dakika daha" anlamlı "eliyle 5 hareketi" ile karşılaşır ve "Bekir kalk yoksa yolda doğururum!" tehtidiyle uyumasınına imkan vermez annem. Yolda doktoru arar ben geldiğimde doğum başlamış olacak hastaneye gelirseniz sevinirim gibisinden, doktor da sırf sizinle dalga geçmek için gelicem gibisinden cevap verir. (doktorlarımızda hep çılgın bizle mi alakalıdır bilmem.) Annem hastaneye geldiğinde son dikişi açılmak üzereymiş ve doktor "Hülya hanım nasıl başardınız bunu? " diye sorduğunda "İlkini kendim doğurdum bari ikinciyi siz doğurtun dedim." demiş.
     Hastanedeyiz annem hastaneyi yıkacak çığlıklarıyla (meğer ilkinden içinde kalmış ama büyük neden normal doğum ile 4.5 kiloluk kardeşimden) Ben babama "Baba bu çocuk annemi çok üzüyor eğer böyle yapacaksa gelmesin istemiyorum." demişim dudaklarımı büzerek (evet çocukken dudaklarımı büzebiliyormuşum.) babam "Kızım nereye gönderelim o senin kardeşin bizimde çocuğumuz üzerde sevindirirde" demiş. Ben "Gerçekten istemiyorum özür dilerim ben bilmiyordum böyle annemi üzeceğini." demişim. Ama babam beni ikna etmiş neler dediyse artık.
     İsmini koymak lazımdı bu çocuğun 4 isim önerisi vardı annemler hatırlıyorlar ve hepte söylerler ama benim hafızam leş olduğu için üçünü söyleyebileceğim "Burhan, Burak, Murat" kurrayı ben çekmişim ve Burak çıkmış. (hala bana şükretmiyorsun ya ablacım ne diyeyim ben sana... bu devirde adın Burhan olsaydı ne dalganı geçerlerdi, Murat olsaydı koyiim de tur at derdi her tanışan, kıymetimi bileydin iyiydi.) Neyse işte bu çocuk küçükken çok seviyordum ben bunu nerde mi ipler koptu ? Bebeğimin kafasını kopardı... yok lan gram koymadı oynamazdım zaten ama uzaktan kumandalı arabamı bozunca kıyameti kopardım içimden tabi (o kamyonum şimdi olsa yine oynarım lan eşek sen de oynardın hatta beraber oynardık bak ilişkimize ne yapmışsın!) Ama iplerin koptuğu yer burası değil civcivlerim vardı benim küçükken baktığım kardeşimi de deli gibi seviyorum ona da göstereyim dedim sandalyenin üstüne çıktım kucağımda kardeşim gösteriyorum ona (küçükken de deliymişim evet) Civcivi aldı eline sıkıyor boğazından ellerimi bırakıp civcivi kurtarsam kardeşime bir şey olacak, bırakmasam civciv ölecek... Civcivin gözünden bir damla göz yaşı geldi de kardeşimi bırakmadım, gözümün içine baka baka öldü yavrucağızım... işte hayatımın en yanlış seçimini burda yaptım şimdi olsa gözünün yaşına bakmam bırakırım kardeşimi. (kardeşin bunu okur alınmaz mı diyenleriniz var biliyor ki zaten.)
     Sonra ne mi oldu kardeşimde göbek fıtığı olduğunu öğrendik vücut öyle saçma ki dikiş kabul etmiyor 3 kere attı 4 ameliyat atlattı ve bize onu ne güldürmemiz gerektiğini ne ağlatmamız gerektiğini söylediler. Ben bu çocuğu bunun için mi istemiştim ne anlamı kaldı öyle kardeşin diye düşünüp ağlamasın tamam da gülmesin ne yaaa diye isyanlardaydım. O ağlamasın diye ben ona vuramıyorum, dövemiyorum, hep alttan alıyorum haylazın teki zaten offf dedirtti. Tek dikişi vardı içinde 6.sınıftayım dedim ki "Ben 8. sınıf olana kadar hepsi çıkar ben bunu sınav öncesi bi güzel döverim stres atmak için" Öss'ye girdim, Proficiency (hazırlık geçme sınavına) girdim, trilyon finale girdim o dikiş hala çıkmadı ve o isteğim bir ukte olarak kaldı. Bugün çıksa dövemem adam 1.97 boyuna geldi, nereye dövüyorum... iki vuruyorum kızartıyorum falan sonra hemen yakalıyor elimi döndürerek morartıyor pislik. (tüyo verin lan elim kuvvetli korkar hala elimden ama gün gelecek o yetmeyecek korkmasına.) 
     Kardeşim 1.97 boyuna (en son 2 ay önce gördün kızım kesin 2 metre olmuştur o camış.) gelene kadar ben nerde miydim? Onun uzayacağının farkındaydım tabi, çocukluğumdan beri "Bir gün bu çocuğa abi diyeceksin." sözleriyle büyüdüm ve uzamasın diye içtiğim tüm sütler işe yaramadı sadece kendiminkileri değil kardeşiminkileride içtim yok başarısızlığın böylesi yani...

2 yorum:

  1. Ay vallaha da okudum ben bunu, güldüm :)

    YanıtlaSil
  2. Ahahhahahahhahahahahhaha cansuuuuuu sende mi brütüs (böyle mi yazılıyodu bu adamın adı lan dur google yapayım) (doğruymuş ya seçil be boş yere paronayaklık yaptın) :D

    YanıtlaSil